#işçi güvenliği
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bartın'da Maden Göçüğü: Bir İşçi Hayatını Kaybetti
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya üzerinden önemli bir açıklama yaptı. Bartın’ın Amasra ilçesinde, Hattat Enerji’ye ait maden ocağında -300 kotunda meydana gelen göçükte, bir maden işçisinin hayatını kaybettiği, üç işçinin ise yaralandığı bildirildi. Yavuzyılmaz’ın konuya ilişkin paylaşımı şu şekilde: “Bartın’ın Amasra ilçesinde, Hattat…
#Amasra#Bartın#Ferdi Tayyar#Hattat Enerji#iş kazası#işçi güvenliği#maden göçüğü#maden güvenliği#maden ocakları#yaralı madenciler
0 notes
Text
Ankara Keçiören'de İnşaat Asansörü Kazası: 2 İşçi Hayatını Kaybetti
Ankara Keçiören’de İnşaat Asansörü Kazası Ankara’nın Keçiören ilçesinde, bir inşaat alanında meydana gelen trajik bir olayda, inşaat asansörünün düşmesi sonucu 2 işçi hayatını kaybetti. Bu üzücü olay, iş güvenliği ve inşaat sektöründeki risklerin bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. Kazanın Detayları 11 Aralık 2023 tarihinde, Keçiören’deki bir inşaat alanında çalı��an işçiler, asansörün…
View On WordPress
#acil durum yönetimi#Ankara#asansör kazası#inşaat sektörü#iş güvenliği#işçi güvenliği#Keçiören#olay incelemesi#İnşaat kaza
0 notes
Text
İnegöl'de İş Kazası: Genç İşçinin Parmağı Koptu
Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Cerrah Mahallesi’nde bir mobilya fabrikasında meydana gelen talihsiz bir olayda, 19 yaşındaki İbrahim Y., ahşap kesimi sırasında dikkatini kaybetmesi sonucu elini testereye kaptırdı. Olay anında, genç işçinin sağ elinin serçe parmağı koptu. Derhal özel bir araçla İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılan İbrahim Y., burada ilk müdahalesinin ardından daha ileri tedavi…
#el yaralanması#genç işçi#İbrahim Y.#inegöl#iş güvenliği#İş Kazası#Jandarma#mobilya fabrikası#sağlık durumu#Soruşturma
0 notes
Text
SHOP.TOPTANTEKSTİL - PRO+ (2)
TopTan Tekstil - Profesyonel İş Yelekleri ve Özel Tasarımlarla Fark Yaratın!
TopTan Tekstil, iş yeleği ihtiyaçlarınıza çözüm sunan, kaliteli ve özelleştirilebilir tekstil ürünleri sunan güvenilir bir online alışveriş platformudur. İşçi yelekleri, baskılı yelekler ve firma logolu yeleklerle iş dünyasında profesyonelliğinizi ön plana çıkarın.
İş Yeleği Çeşitliliği - Güvenliği ve Şıklığı Bir Arada
TopTan Tekstil, işçilerin ihtiyaçlarına uygun birçok iş yeleği seçeneği sunar. Yüksek kaliteli malzemeler ve işçilikle üretilen iş yelekleri, hem güvenliği artırır hem de çalışanların şıklığını tamamlar.
İşçi Yelekleri - Konfor ve Dayanıklılı
İşçi yelekleri, dayanıklı kumaşlar ve kullanıcı dostu tasarımlarla TopTan Tekstil'de bulunur. Sektöre özel işçi yeleği çözümleri ile çalışanlarınızın konforunu ve güvenliğini ön planda tutun.
Baskılı Yelekler - Markanızı Taşıyı
TopTan Tekstil, özel baskılı yelek seçenekleri ile markanızı ön plana çıkarmanıza yardımcı olur. Şık ve etkileyici tasarımlarla iş yeleklerinizi kişiselleştirin ve firma kimliğinizi vurgulayın.
Firma Logolu Yelekler - Kurumsal Kimliğinizi Taşıyın
TopTan Tekstil, firma logolu yelek seçenekleri ile kurumsal kimliğinizi en üst düzeye çıkarmanızı sağlar. Firmanızın renkleri ve logosu ile özel tasarımlarla çalışanlarınıza özgünlük katın.
Güvenilir Alışveriş Deneyimi - TopTan Tekstil Farkı
TopTan Tekstil, müşterilerine güvenilir bir alışveriş deneyimi sunar. Kaliteli ürünleri, uygun fiyat politikası, hızlı teslimat ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile öne çıkar.
TopTan Tekstil, iş yelekleri konusunda ihtiyaçlarınıza uygun çözümler sunan güvenilir bir partnerdir. Profesyonel ve özelleştirilebilir iş yelekleri ile çalışanlarınıza hem güvenlik hem de şıklık katın. İş yelekleri dünyasında fark yaratmak için TopTan Tekstil adresini ziyaret edin.
739 notes
·
View notes
Text
Şantiyenin Orospusu! (Aslı 45 Y., Antalya)
Merhaba, adım Aslı. 45 yaşında, 1.70 boyunda, esmer, hafif balıketli bir kadınım. Uzun yıllardır evliyim, ama sadece evlilikle ilgili değil, hayata karşı genel bir mutsuzluğum vardı. Hiçbir şey beni tatmin ve mutlu etmiyordu, ta ki o güne kadar.
Büyük bir inşaat şirketinin şantiyesinde yönetici olarak çalışmaya başlamıştım. Çalışırken bakımlı olmaya, giydiğime, saçıma başıma dikkat ederim. İşim gereği şantiyede çalışan 25 işçi ve 1 formenin sorumluluğu bana ait idi. Fakat ne işçiler ne de formen iş güvenliği kurallarına hiç uymak istemedikleri için bunlarla sürekli kavga ediyorduk. Oysa benim tek derdim günün sonunda herkesin kazasız belasız sağ salim evine dönmesi idi.
Zaman geçtikçe birbirimizi daha iyi anladık ve aramız da düzelmeye başladı. Ancak formen olan Kemal bana biraz farklı davranmaya başladı. Çok emin olmasam da beni sahiplenmiş tavırları vardı. Bu bana çok saçma geliyordu. Evliydim ve onunla iş dışında hiçbir alışverişim yoktu. Belki de kendi kendime kuruntu yapıyorum diye bu konunun üzerine düşmedim.
Bir gün sabah mesaiye başladığımda Kemal telaşla yanıma gelip işçilerden birinin (Taner'in) yüksek ateşle evde yattığını ve hemen hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi. Bunlar firmanın tuttuğu bir evde 4 kişi kalıyordu, yani Kemal ve akrabası olan 3 diğer işçi. Ben de telaşlandım ve resmi evrakı ben takip ettiğim için benim de gitmemin doğru olacağını düşünüp eve vardık. Evde kimseyi göremeyince sinirlendim ve "Nerede bu adam?" diye Kemal'e bağırdım. Kemal bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıp bir yandan da Taner'i aradı telefonla.
Telefonu kapattığında, Taner'in kendini biraz iyi hissetmeye başladığını, karnı acıktığı için dışarı yemek yemeye çıktığını söyledi ve "Bir saate gelirmiş!" dedi. Ben iyice sinirlendim, sıcak bir yandan, Taner'in sorumsuzluğu bir yandan, bir de Kemal'in rahatlığı beni gerdi iyice. Hem dışarısı hem evin içi çok sıcaktı, üstelik evde klima falan da yoktu. "Çok sıcak burası!" dediğimde Kemal mutfağa gidip buzdolabından sürahi ile limonata ve bardak getirdi. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu halen. Sıcaktan bunaldığım için bardağıma doldurduğu limonatayı tepeme dikip bitirdim hemen.
Birkaç dakika kadar sonra içimin ateşi iyice arttı ve daha önce hiç hissetmediğim bazı kıpırtılar başladı içimde. Tuhaf olmuştum, ama engelleyemiyordum duygularımı. İçimde Kemal denen bu adama vücudumu sergilemek, onu tahrik etmek gibi duygular dolaşıyordu. Sex yapma isteğimi bastıramıyordum. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp serinlemek istedim. Lavaboda yüzümü yıkarken içimdeki bu seks yapma isteği artarak devam ediyordu.
Kendimi süzdüm aynada, üzerimde kot gömlek, içime de sporcu sütyeni giymiştim. Altımda ise tayt vardı. Çalışırken rahat hareket etmek için genelde böyle giyinirdim. Taytla eğilirsem götümün hatlarını sergileyebilirdim, fakat gömleği nasıl halledecektim? Önce üstten sonra alttan ikişer düğmesini açtım gömleğimin. Sütyenimin askısı uzun ve göğüslerim büyük olduğundan göğüs dekoltem epeyce ortaya çıkmıştı. Alttan da göbeğim görünüyordu. Külotumu da tanga gibi götümün yanakları arasına sıkıştırmıştım bile.
Sonra Kemal'in yanına gittim. Halen kızgınmışım gibi bir ileri bir geri yürüyor, göğüslerimi ve arkamı görmesine fırsat sağlıyordum. Kemal kanepede oturuyordu ve durumu anlamış gibi bakışlarıyla beni süzüyordu. Sakinliği aynıydı. Hiç hareket etmiyordu. Ya önceki kavgalarımızın intikamını alıyordu veya benim ters birşey dememden çekiniyor ve ilk hareketi benden bekliyor gibiydi. Ben konuşurken bazen kollarımı kaldırıp saçlarımı düzenliyormuşum gibi yaparak hem göğüs hem göbeğimi teşhir ediyorum. Ancak Kemal sadece bakmakla yetiniyordu.
Sonra arkamı ona döndüm ve yere elimdeki evrağı düşürüp almak için resmen adama domaldım. Tam önündeydim. Domalmış halde biraz bekledim, sonra yavaş hareketlerle doğruldum. Sanki Taner'e sinirlenmişim gibi, "Nerde kaldı bu adam?" deyip bu sefer kalemi düşürdüm yere. Kalem sehpanın altına yuvarlanmıştı. Yine domalıp kalemi arıyormuşum gibi oyalandım bir müddet. Nerdeyse Kemal'e (Gel sik beni!) demediğim kalmıştı. Kemal daha fazla dayanamadı ve sonunda, "Taytla götün çok tahrik edici görünüyor!" dedi ve götümü avuçlamaya başladı. (Evet, işte bu!) dedim içimden domalma pozisyonumu bozmadan.
Beni belimden tutup kendisine doğru hafifçe çekip iyice yaklaşmamı sağladı. Ayakta domalmış haldeydim. Götümü okşamaya devam ederken, "Şu gömleği de çıkartırsan daha da güzel olur!" dedi. Ben de kalan son iki düğmemi de açıp gömleği yere atarken, "Böyle mi?" diye sordum. "Evet aşkım, böyle!" dedi. Bana aşkım demişti ve bu beni daha da tahrik etmişti. Hemen ona doğru döndüm ve eğilip dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. O kanepede otururken ben ayakta tam önündeydim. Ama nasıl öpüşüyorum, resmen adamın dudaklarını kemiriyordum.
Sonra taytımı aşağı sıyırıp külotumun içine önlü arkalı ellerini soktu. Bir eli ile götümü okşuyor, diğeri elinin parmakları amımın kıllarında ve klitorisimde geziniyordu. İlk defa kocamdan başka bir erkek en mahrem yerlerime dokunup öpüyordu beni. Ben ise saçlarını ve boynunu okşuyor ve Kemal'i kendime bastırıyordum. Öpüşme iyice kızışmış, dillerimizi emmeye başlamıştık.
Derken, Kemal, "Bir saniye aşkım, bu anı ölümsüzleştirmemiz lazım!" deyip cep telefonu ile resimlerimi çekmeye başladı. Altımda külot üzerimde sütyenimle Kemal'e bir sürü poz verdim. Aklım uçmuştu yerinden sanki, hiçbir şeye itiraz edemiyordum. Tam tersi hepsi daha çok tahrik ediyordu beni. Resim çekmeyi bitirdikten sonra sütyenimi hızlıca çıkartıp kaldığımız yerden devam ettik yiyişmeye. Memelerim tam önünde ağız hizasındaydı. Uçları fındık gibi büyümüş, emilmeyi bekliyordu. Önce birini sonra diğerini öpüp emmeye başladı, uzun uzun ve yavaş yavaş...
Zaman durmuş gibiydi, yiyişirken bir saat çoktan geçmişti bile. Ben Taner'i sordum telaşla, gelirse böyle görmesin bizi diye. "Merak etme, mesaj atarım, gelmez!" dedi ve telefonunu alıp mesaj yazıp gönderdi. Sonra daha aşağıya amıma doğru eğildi ve külotumu kenara sıyırıp amımı ortaya çıkardı. Önce öpüp kokladı amımı, sonra yalamaya ve emmeye başladı, uzun uzun öpüştü amımın dudaklarıyla. Elleri arkamda götümü sevmeye devam ediyordu. Parmağının biri göt deliğime girmeye başlamıştı bile. Ben amımı rahat emsin diye bir bacağımı kaldırıp kanepeye koymuştum. Kafası tam bacak aramda, amımı emmeye yalamaya ve götümü parmaklamaya devam etti...
Sonra geri çekildi, kanepenin arkasına yaslandı. Üst kısmını kendisi çıkartırken benden alt kısmını soymamı istedi. Ben dediklerini yaparken yine telefonu alıp video çekmeye başladı. Bu sefer sadece külotum vardı üstümde, ama o da kenara sıyrılmış, kendine hayrı kalmamıştı. Bolca çekti her yerimi, ben de gülümseyerek poz verdim yine...
Bu arada susamıştım, sürahiden bir bardak limonata daha doldurdum ve içtim. Sonra eğilip boxerini sıyırdım ve kalkmış sikini ortaya çıkardım. Normal boyda birşeydi siki, koyu renkli, sert, damarlı ve kalındı. Kısa bir odun parçası gibi duruyordu önümde. Baş kısmı daha şişkin ve mantar gibiydi. Yalayıp öpmeye başladım hemen sikinin kafasını. Sikini komple ağzıma alıp çıkartmaya çalışıyordum, ama zorlanıyordum, ağzım küçük kalıyordu bu sik için. Ben sikini emerken hiç konuşmuyordu, ama zevk inlemelerini duyuyordum. İki eliyle saçlarımı okşuyordu...
Sonra Kemal birden dillendi ve "Amma da kaşar orospuymuşsun Aslı! Çok güzel emiyorsun yarrağımı!" dedi. Ben gururlanarak daha iştahlı yalamaya devam ederken, o ara ara, "Orospum benim, ohhh, yala yarrağımı, öp yeni kocanın taşşaklarını!" gibi şeyler söylüyordu. Bazen de, "Ooh yala, işte böyle, ağzını siktir bana kaltağım benim!" diyordu. Bu sözleri de beni tahrik ediyor ve daha sıkı emmeye, yalamaya devam ediyordum yeni kocamın sikini. Sikini yaladıkça hoşuma gitmeye başlıyordu ve nikahlı kocama bile göstermediğim yalama emme hünerlerimi gösteriyordum Kemal'e...
Nihayet işte sikişme vakti gelmişti, yavaşca başımı kaldırıp yalamamı durdurdu ve "Otur kucağıma aşkım!" dedi. Üzerimde son kalan parça olan külotumu da çıkarıp yavaşca oturdum Kemal'in kucağına. Önce içime girmeden öpüşmeye başladık. Memelerimi avuçluyor, yalıyor, uçlarını emiyordu. Bu şekilde biraz yiyiştikten sonra ben fazla dayanamadım ve amıma yerleştirdim sikini. Çok kalındı, ama rahatlama geldi girince. Alttan yavaş yavaş girip çıkıyordu aynı tempoyla. Çok geçmeden ben orgazm olmuştum bile. Benden bir süre sonra da o boşalacağını söyledi, ben de üstünden kalkıp ağzıma aldım sikini tekrar. Döllerini akıtana kadar emdim. Ağzıma boşaltmıştı, yuttum bütün döllerini...
Sonra oturduk, beni ellemeye, öpmeye devam etti. Sevgi ve iltifat sözleri ile yiyişmeye devam ettik ara vermeden. Bu arada susamışlığım halen devam ediyordu, bardağım boşaldıkça o limonatadan istiyor ve içiyordum. "Hadi bir daha sik beni!" diyerek eğilip sikini yeniden ağzıma aldığımda, "Sen nasıl azgın bir orospuymuşsun böyle Aslı!" dedi. Emdiğim sikini ağzımdan çıkarıp, "Valla ben de çok şaşkınım, anlamadım nasıl olduğunu!" dedim. Kemal gülerek sürahiyi gösterip, "İstersen daha fazla limonata içme Aslı, içine azdırıcı katmıştım. İçmeye devam edersen seni şantiyedeki bütün işçiler sikse bile yarağa doymazsın!" dedi.
Aslında çok kötü kızmam, bağırıp çağırmam gerekiyordu bana böyle bir oyun oynadığı için, fakat aldığım müthiş zevk yüzünden kızamadım bile. Aksine gülerek, "Şantiyedeki bütün işçiler birden sikse pert olurum herhalde!" deyip yeniden yumuldum sikine ve emmeye devam ettim. "Vay orospu vay, demek bütün şantiye sikse hayır demeyeceksin, ha? Sen yanlış meslek seçmişsin aşkım, profesyonel orospu olmalıymışsın!" dedi. Ben de yine gülerek, "Zaten senin orospun olmadım mı?" dedim cilve yaparak, bir orospu gibi. Aslında haklıydı, burada o ne isterse yapan bir orospu gibiydim. Zevk alarak ve isteyerek hem de. Tek fark vardı, para almadan yapıyordum bunları...
Sonra kanepeyi açtı, beni domaltıp arkama geçti ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bu beni iyice çıldırttı, zevkten inlemeye başladım. Birkaç dakika yaladıktan sonra, "Götünü de sikmeden bırakmam seni orospu!" dedi. Kocam da götümden çok siktiği için ve ben götümden de zevk aldığımdan problem yoktu. "Sik!" diyebildim sadece. Önce yavaşca ve zar zor girdi götüme o kalın yarağının kafası. Kayganlaşsın diye tükürüyordu göt deliğime arada bir. Sonra alıştı göt deliğim ve daha kolay almaya başladı sikini. Artık sikini daha hızlı ve hafif tempolu sokup çıkartabiliyordu götüme ve bu da beni yeniden çıldırtıyordu...
Tam hoşuma giden tempoyu yakalamışken evin dış kapısının açılma sesini duyar gibi oldum. Dört ayak domalmış haldeydim, kafam zevk ve acı ile karışık yere doğru eğilmişti. Kafamı kaldırıp baktığımda Kemal'in evde birlikte kaldığı diğer üç işçinin sırayla içeri girdiğini gördüm. (Eyvah, bu olamaz!) dedim içimden, çok utanmıştım. Fakat olmuştu işte. Baş ucumuzda soyunmaya başlamılardı bile tek kelime etmeden. Kemal de tek kelime etmedi, götümü sikmeye devam etti. Bir iki dakika sonra utanma duygum kaybolmuştu ve diğer üçünün çıplak halde ve kalkmış siklerini sıvazlayarak bizi izlemelerine aldırmadan götümün sikilmesinden aldığım zevkle inliyordum...
Kemal götümü bir süre daha sikti ve götümün içine boşalıp çekildi. Kemal arkamdan çekilir çekilmez en yakın akrabası olan Taner yanaştı arkama, sırtımı, omuzlarımı öpmeye başladı. Taner Kemal'in amcaoğluydu. Şantiyede Kemal'den sonra en çok onla kavga ederdim. Hiç sevmezdim Taner'i ama şimdi sırtımı öpüyor, ellerini de memelerime atmış okşuyordu. Bu arada da kazık gibi siki amımın dudaklarına sürtünüyordu. Ben halen Kemal'in son bıraktığı pozisyonda, dört ayak domalma pozisyonunda adeta donakalmıştım. Bu olanlar rüya, yok yok kabus olmalıydı, ama değildi işte, adam benimle sevişiyordu resmen...
Taner sikini amıma sokmaya çalıştığında sokturmadım ve önünden çekilip ayağa kalktım, Kemal'e neler olduğunu sordum. Kemal de, "Mesaj attığımda ben çağırdım onları. Bırak çocuklar biraz eğlensin. Onlar da şantiyede seni görüp tahrik oluyorlardı, evde de hep seni düşünüp 31 çekiyorlardı! Hem sen benim orospumsun, seni istediğime siktiririm!" dedi. Bu fikir fena gelmedi aslında, hatta biraz tahrik edici bile buldum. Saate baktım nedensizce, 11'e geliyordu. Eve saat 9'da gelmiştik, Kemal ile sevişip sikişirken neredeyse 2 saat geçmişti. Öğlen yemek paydosuna kadar daha kalır sonra işe giderim diye geçti kafamdan.
Kemal'e, "İyi, doldur o zaman bir bardak limonata daha!" dedim. Kemal'in doldurup verdiği limonatayı bir dikişte bitirdim. Üçü de kanepeye oturmuş kalkık siklerini sıvazlayarak beni bekler gibiydiler. Önce Taner'e yaklaştım. Hiç konuşmadan öptüm Taner'in dudaklarını önce, sonra önüne eğilip sikini ağzıma aldım, yalamaya başladım. 5 dakika kadar yaladıktan sonra ağzıma boşalmıştı. Döllerini yutup sonra sırayla diğer iki işçiye de aynı şeyleri yaptım, öpüştük, siklerini ağzıma alıp boşalttım. Biri 3 dakika, diğeri 10 dakikayı biraz geçtiğinde boşalmıştı.
İçimden (Tamam, yeter bu onlara, hepsini de boşalttım işte!) diye geçirip kalkacağımda Taner'in beni kanepeye domaltıp sikini amıma geçirmesi bir oldu. Hayatında hiç am sikmemiş gibi hoyratça sikiyordu amımı. Sanki şantiyede ettiğimiz kavgaların intikamını alıyor gibiydi. Ama itiraz edecek durumda değildim, zira müthiş bir orgazm olmuştum. Taner'in temposu değiştiğinde boşalacağını anladım ve "Amıma boşalma sakın!" diye uyardım. Taner de amımdan çıkıp götüme girdi ve birkaç kez pompaladıktan sonra götümün içine boşalıp çekildi.
Dinlenmeme fırsat kalmadan ikinci işçi geçmişti arkama ve amımı hızlıca sikmeye başlamıştı bile. O da aynı Taner gibi amımı siktikten sonra götüme girip boşaldı. Yorgunluktan dizlerimin bağı çözülmüştü ve hoyratça sikmelerinden dolayı amım sızlıyordu. Aslında kalkacaktım, ama üçüncü işçinin heyecanla ve istekle sırasını beklediğini görünce, "Gel hadi, ama sadece götümü sikeceksin!" dedim. İşçi sevinerek, "Tamam abla!" deyip geçti arkama. Direkt götüme girdi ve sikmeye başladı...
Ama 5 dakika oldu boşalmadı, 10 dakika oldu boşalmadı, halen zevkini çıkararak ağır tempoda götümü sikmeye devam ediyordu. Dört ayak domalmaktan diz kapaklarım sızlamaya başlamıştı. Ona, "Daha boşalmaya niyetin yok mu?" diye sordum. "Abla harika götün var, akşama kadar siksem doymam!" dedi. Bu beni her ne kadar gururlandırsa da, "Yeter, ne olursun boşal artık! Bittim, tükendim! Dizlerim ağrıyor!" diye yalvarmaya başladım. İnsafa geldi ve tempoyu artırdı. İki eliyle belimden sıkıca kavrayıp kendine çeke çeke son sürat sikiyordu götümü. 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri ve benim inlemelerim eşliğinde sonunda arkama kenetlenip götümün içine boşaldı...
Arkamdan çekildiğinde kanepeye yüz üstü yapıştım. Kemal yanıma gelip saçlarımı okşayarak, "Orospu aşkım benim, harikaydın! Orospuluğun hakkını verdin, çocuklara rüyalarında bile göremeyecekleri bir zevk yaşattın! Baştan sona hepsinin videosunu çektim!" dedi. Böyle demesi nedense gurulandırmıştı beni, "Hadi aşkım, duş alıp çıkalım, öğlen paydosu bitmek üzere!" dedim. Kemal yardım edip beni kaldırdığında götümden oluk oluk döller akıyordu. Ee, hepsi de götümün içine boşalmıştı, yani götümde dört kişinin dölleri vardı :)
(Aslı)
114 notes
·
View notes
Text
FERNAS İŞÇİLERİNDEN TOKAT GİBİ YANIT!
Yeni Soma’lar olmasın diye, ölmemek için çıplak ayakla TBMM’ye yürüyen Fernas işçileri hakkında Fernas Madencilik’in sahibi AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, “Marjinal grupları arkalarına almış eylem yapıyorlar” diyor!
Madencilerse tokat gibi bir yanıt veriyor:
“Biz arkamıza ailelerimizi aldık. Taleplerimiz karşılanmadan dönmeyeceğiz. Dönsek de çocuklarımıza vereceğimiz harçlık yok, paramız yok. Dönsek öleceğiz. Ölmemek için işten kaçınma hakkımızı kullandık ama bize çıkış verdiler. O zaman bu işten kaçınma hakkını kaldırsınlar, biz hep beraber toplu ölelim! Çoluğumuzu çocuğumuzu arkamızda bırakalım, en azından devlet maaşını verir!”
7 Ekim’de yayımlanan Fernas İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu’nda ocaktaki durum 12 madde ile açıklandı. Lütfen yazımın tümünü okuyun ve madencilerin hangi şartlar altında çalıştırıldıklarını görün.
7 notes
·
View notes
Text
Şantiye Ranzalarında 2024 Yıl Sonu Kampanyaları
Öncelikle Şantiye Ranzalarında kullanılan 40x40 Profil nedir , nasıl yapılır sorusuna cevap verelim;
40x40 profil, metalden yapılmış, dörtgen kesitli bir yapı malzemesidir. Profilin adı, en ve boy ölçülerinden gelir; bu durumda her iki boyut da 40 milimetredir.
Kullanım Alanları:
İnşaat: Çerçeve yapımında, destek yapılarında, iskelelerde ve çeşitli yapısal uygulamalarda kullanılır.
Mobilya: Masa, yatak, raf ve diğer mobilya parçalarının iskeletini oluşturmak için tercih edilir.
Endüstriyel Uygulamalar: Makine imalatı, otomasyon sistemleri, robotik ve montaj sistemlerinde popülerdir.
Profil hakkında bilgi sahibi olduğumuza göre gelin şimdi Şantiye Ranzası nasıl üretilir yakından bakalım.
Metal Ranza Nasıl İmal Olunur?
Mütehassıs Malzemeleri:
Metal profiller: Ekseriya çelik veya alüminyum, 40x40, 30x30 veya 20x40 gibi çeşitli ebatlarda.
Metal saclar: Çerçeveyi teyit ve desteklemek için.
Vidalar, cıvatalar: Tesbit ve montaj maksadıyla.
Kaynak makinesi: Metal parçaları birbirine rapt etmek için.
Zımpara kağıdı, zımpara makinesi: Sath-ı yüzeyleri pürüzsüz kılmak için.
Boyalar ve primer: Paslanmayı men etmek ve estetik katarak yeni bir suret vermek için.
İmalat Aşamaları:
Tasarım ve Planlama: Ranzanın ölçülerini ve dizaynını önceden belirleyip, bir şema çizmeniz elzemdir. Bu, malzeme israfını men eder.
Kesim: Metal profilleri ve sacları, belirlediğiniz ölçülere göre kesmek gerekir. Bu iş, metal kesme makinesi veya testere ile icra edilir.
Kaynak İşlemi: Kesilmiş parçalar, kaynak makinesi ile birleştirilir. Çerçeve, ayaklar, yatak platformu ve merdivenler gibi parçalar kaynaklanır. Kaynak noktalarında kalite ve sağlamlık mühimdir.
Tefrik ve Temizlik: Kaynak işlemi bittikten sonra, kaynak yerlerinde kalan fazlalıklar temizlenir. Zımpara ile yüzeyler pürüzsüz hale getirilir, bu da boyama işlemini kolaylaştırır.
Boyama: Metal yüzeyler paslanmaya mukavemetli olmalıdır. Öncelikle bir primer ile astarlanır, ardından istenilen renkte boya ile boyanır. Bu, hem koruma sağlar hem de estetik bir görünüm kazandırır.
Montaj: Son aşamada, bütün parçalar bir araya getirilir. Vidalar ve cıvatalar kullanılarak, ranzanın dayanıklılığı ve güvenliği sağlanır. Merdivenin sağlam bir şekilde takılması ve güvenlik korkuluklarının eklenmesi unutulmamalıdır.
Test ve Ayarlama: Ranzanın dayanıklılığını test etmek için, ağırlık testi yapılır. Gerekirse, ekstra kaynak veya vidalar ile güçlendirmeler yapılır.
Bu suretçe, metal ranza hem fonksiyonel hem de dayanıklı bir şekilde imal edilmiş olur. Her aşamanın dikkatle ve titizlikle icra edilmesi şarttır, zira insan emniyeti ve konforu bu tarz yapıların en mühim unsurlarındandır.
Evet, ranza nasıl yapılır onu da öğrendiğimize göre şimdi nereden satın alabileceğinizi söylemenin vakti geldi!
Aşağıda linkini verdiğim Boraltan Metal ve Yatak firması işinin hakkını vererek yapan, satış sonrasında desteğe devam eden dürüst ve güvenilir bir firma. Yıl sonu kampanyası ile 1500 liradan başlayan fiyatlarla ranza alım işinizi kolaylıkla yapabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sağlıcakla kalın!
1 note
·
View note
Text
Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında patlama: 12 işçi hayatını kaybetti
Balıkesir'in Karesi ilçesindeki ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ'ye ait mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada 12 işçi hayatını kaybetti, 7 işçi yaralandı. Balıkesir'in Karesi ilçesine bağlı kırsal Kavaklı Mahallesi'nde yer alan mühimmat fabrikasında saat 08.30 sıralarında fabrikanın kapsül üretimi yapılan bölümünde patlama meydana geldi.
Mühimmat fabrikasında patlama
Balıkesir'e 20-25 kilometre mesafede Karesi ilçesi Kavaklı kırsal mahallesindeki fabrikada saat 08.25 sularında patlama yaşandı. Kapsül üretilen bölümde 08.00 vardiyasına gelen işçiler patlama sonrası büyük şok yaşadı. Patlamanın ardından yangının çıktığı olayda 12 işçi hayatını kaybetti, 7 kişi ise yaralandı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu açıklanırken, fabrikada çalışanların aileleri bir bir gelmeye başladı. Hayatını kaybeden köylüsü ile ilgili bilgi almak için gelen Ali İhsan Elmacı ise "Patlama olmuş. Henüz ne sebepten dolayı olduğuyla ilgili bir açıklama yapmadılar. Ben de 5 önce bu fabrikada üretim sorumlusuydum. Emekli oldum. Köylümüz Muhammet Ergin vardiya sorumlusuydu. Hassas bir patlayıcı, nasıl olduğunu araştırıyorlar. Yıldırım düştü deniyor. Ama yıldırım düşmesine karşı bütün tedbirleri var. Faraday kafesi ile fabrika kaplı. Güvenlik önlemleri sıkı olan bir fabrikadır" dedi. Patlama yaşamlarını kaybedenlerin kimlikleri belli oldu Balıkesir'in Karesi ilçesi Kavaklı Mahallesi'nde faaliyet gösteren mühimmat fabrikasında meydana gelen patlama sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin kimlikleri belli oldu.
Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında patlama: 12 işçi hayatını kaybetti Sabah saat 08.25 sularında henüz bilinmeyen nedenle mühimmat fabrikasında patlama meydana geldi. Patlamada ilk çalışmalar yapıldıktan sonra 11 vatandaşın hayatını kaybettiği ve 7 kişinin de yaralandığı açıklandı. Edinilen bilgiye göre, yaşanan facia gibi kazada hayatını kaybedenlerin isimleri ise şu şekilde: "Tuğba Demir (21), Çetin Karamüftüoğlu (38), Muhammet Ergin (34), Özlem Özçakır (33), Tuba Sert (41), Enes Kırmızı (28), Seda Akın (35), Seçil Çapa (24), Müberra Köse (45), Selin Karanlıkoğlu (27), Elif Özgür (19). Patlamanın yarattığı hasarın görüntüleri Balıkesir'in Karesi ilçesine bağlı Kavaklı Mahallesi'nde faaliyet gösteren ZSR A.Ş. adlı mühimmat fabrikasında kapsül üretim bölümünde, saat 08.30 sıralarında meydana gelen patlamada binanın tavanı çöktü, yangın çıktı. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından patlamaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Bir başsavcı vekili koordinesinde 4 cumhuriyet savcısı ile soruşturma kapsamında patlamanın nedenini belirlemek amacıyla kimya, makine, iş güvenliği, jeofizik mühendisi olmak üzere alanında uzman 5 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da patlamayı araştırmak üzere 2 başmüfettiş ile 1 müfettiş görevlendirildi.
Karesi ilçesindeki mühimmat fabrikasında 3 Haziran 2014'te de fişek sıkıştırma işlemi sırasında patlama meydana geldiği, 5'i kadın, 6 işçinin hafif yaralandığı patlamanın, güvenlik kamerasına yansıdığı ortaya çıktı.
Söz konusu fabrikanın eski üretim sorumlusu Ali İhsan Elmacı, "Patlayıcı maddelerin bulunduğu hassas bir bölüm. O nedenle olayın henüz neden meydana geldiğini bilemeyiz. Yıldırım düştüğü söyleniyor ama güvenlik önlemleri de sıkı olan bir bölümdür. Fabrika, Faraday kafesi ile kaplı. Üretim bandında 7-8 makine var. Birbirine bağımlı çalışır. Çalışma başladığında herkes aynı anda çalışmaya başlar" dedi. Öte yandan patlamanın yaşandığı binadan geriye moloz ve demir yığını kaldı. İtfaiye ekiplerinin bina çevresindeki soğutma çalışmaları ise sürüyor.
Balıkesir'deki Patlayıcı Fabrikasının İhalesiz Satışı Şaibe Doğurdu Bir dönem Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda (TMSF) görev yapan Abdullah Güzeldülger, Balıkesir'de patlamanın meydana geldiği fabrikaya 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TMSF tarafından el konulduğunu, fabrikanın 2017 yılında TMSF tarafından ihalesiz olarak satıldığını bildirdi. Güzeldülger, bu yöntemin TMSF tarihinde yaşanmadığını belirterek, rekabet ortamı oluşmadan kamuya ait bir fabrikanın satışının şaibeli olduğunu ifade etti. Balıkesir'in merkez Karesi ilçesi Kavaklı köyünde ZSR Patlayıcı Sanayi Anonim Şirketi'ne ait patlayıcı fabrikasında meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle 11 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. ZSR'nin internet sitesine göre bu fabrikada mühimmat, av ve spor fişeği, ses fişeği, plastik mühimmat ve sivil patlayıcı üretiliyor. ZSR Patlayıcı Sanayi, 15 Temmuz 2016 tarihine kadar Yavaşçalar Av Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adı altında faaliyet yürütüyordu. Bu fabrika 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilerek el konuldu. Daha önce Yavaşçalar A.Ş.'ye ait fabrikayı 2017 yılında Sarsılmaz Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, TMSF'den ihalesiz satın aldı. 2018 yılında fabrika Zirve Holding Anonim Şirketi ve Senta Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne devredildi. Zirve Holding Kalyon Grubu'na, Senta Madencilik Sanayi ise Zafer Topaloğlu'na ait. Rekabet Kurulu'nun kararına göre Nisan 2024'te ZSR'nin belli orandaki hissesi Topalipo A.Ş.'ye devredildi. Bir dönem TMSF'de görev yapan ve Gelecek Partisi Kurucusu Abdullah Güzeldülger, konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Güzeldülger, ��unları kaydetti: "Yavaşçalar Av Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin Sarsılmaz Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'ne devir işlemleri ihalesiz bir şekilde yapılmıştır. Bu devir işlemi Sarsılmaz A.Ş. ile TMSF yönetimi arasında yapılan görüşme sonucu yapılmıştır. Bu devrin bedel işlemi 100 milyon lira olarak belirlendi. Öte yandan Sarsılmaz A.Ş., 'üçüncü kişi ve şirketlere hisse devri yapabilir' diye şart koştu. Dolayısıyla bu devir işlemi şaibeli bir satışa dönüştü. Sarsılmaz A.Ş. silah sanayinde çalışan bir firmaydı. Sarsılmaz A.Ş., ihale usulüyle değil teklif usulüyle satın almasının hatalı olduğunu biliyor olmasına rağmen o gün bunu fırsat olarak görmüş olabilir. Bu devir normal şartlarda hukuksuz bir işlemdir. Çünkü rekabet ortamı oluşmamıştır. Kamuya ait bir fabrikanın rekabet ortamı oluşturulmadan doğrudan satılması şaibelidir. Bu TMSF'nin bugüne kadar yaptığı bir yöntem değildir. İlk defa o tarihte yaşanmıştı. Kamuya ait bir şeyin ihalesiz satılması TMSF tarihinde yaşanmamıştır." Balıkesir'deki patlama akıllara 10 yıl öncesini getirdi Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada 12 kişi hayatını kaybederken, benzer patlamanın 10 yıl önce de yaşandığı 6 kişinin yaralandığı akıllara geldi. Balıkesir'in Karesi ilçesi Kavaklı kırsal mahallesindeki mühimmat fabrikasında sabah 08.25 sıralarında patlama meydana geldi. Kapsül üretimi yapılan binadaki patlama sonrası bin dönüm alana kurulu fabrikada 11 çalışan hayatını kaybederken, 7 kişi ise yaralandı. Bölgeye çok sayıda ambulans, itfaiye ve AFAD ekibi sevk edildi. Patlamanın etkisiyle fabrikanın kompozit parçaları bahçeye yayıldı. Benzer patlamanın 3 Haziran 2014 tarihinde de yaşandığı akıllara geldi. O tarihte meydana gelen patlamada 6 kişi yaralanırken, 3 gram av barutunun patlaması sonucu yaşandığı ortaya çıktı. O tarihteki patlamanın güvenlik kameralarına yansıdığı anlarda ise çalışanların patlamaya anında müdahale ettiği görüldü. Balıkesir iş güvenliği raporu Balıkesir'de yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Balıkesir iş sağlığı ve güvenliği verilerine göre; 2013’den bu yana 43.510 iş kazası, 237 iş cinayeti yaşanmış, 35 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2023 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 6.579 olmuş, kayıp gün sayısı ise 57.889 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2023 yılında 2’si kadın, 35 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2023 yılında 3 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Balıkesir, 2023 yılında 35 iş cinayeti ile kendi bölgesinde, tüm zamanların rekorunu kırarken, 6.579 kişi iş kazası ile, yine tüm zamanların, iş kazası rekorunu kırmıştır. Read the full article
0 notes
Photo
İliç'teki maden faciasında 43 şüpheliye iddianame! Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği trajik olay, Türkiye’nin maden güvenliği ve işçi sağlığı konularınd https://bursahabermedya.com/ilicteki-maden-faciasinda-43-supheliye-iddianame/ #BursaHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Aliye Kavaf’tan TBMM’ye Üç Ayrı Soru Önergesi
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na üç ayrı soru önergesi sundu. Önergeler, halk sağlığı, iş güvenliği ve çalışma koşullarıyla ilgili kritik meseleleri gündeme taşıyor. İthal Gıda Denetimleri Üzerine Soru Önergesi Kavaf, ithal gıda ürünlerinin denetimiyle ilgili olarak şu soruları yöneltti: - Son üç yılda kaç ithal gıda ürünü, sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle geri çevrildi? - Bu ürünlerin hangi ülkelerden ithal edildiği kamuoyuyla paylaşılacak mı? - Gümrüklerdeki denetim eksikliklerinin giderilmesi için hangi adımlar atılacak? - Tüketiciye eksik veya yanıltıcı bilgi veren ithalatçı firmalara yönelik caydırıcı bir sistem oluşturulacak mı? Kavaf, ithal gıda ürünlerinin denetimindeki eksikliklerin giderilmesi gerektiğine ve kamuoyunun bu konuda daha şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Motokuryelerin Çalışma Koşulları Üzerine Soru Önergesi Motokuryelerin iş güvenliği ve çalışma koşullarına ilişkin de önemli sorular sordu: - Moto kuryeler için bir İş Güvenliği Yönetmeliği hazırlanacak mı? - Paket başı ücret sistemi nedeniyle artan kazalar ve iş yükü hakkında ne tür önlemler alınacak? - Koruyucu ekipman kullanımını zorunlu hale getirmek için bir düzenleme yapılacak mı? Kavaf, motokuryelerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini ve bu konuda yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarına İlişkin Soru Önergesi Son olarak, iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair de şu soruları gündeme taşıdı: - İş güvenliği uzmanlarının önerilerinin dikkate alınmaması sonucunda kaç iş kazası yaşandı? - Çocuk işçi ölümlerinin önlenmesi için hangi adımlar atılacak? - İş kazası davalarının ortalama yargılama süresi neden bu kadar uzun? Yargı süreçlerini hızlandırmak için hangi önlemler alınacak? Kavaf, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için iş güvenliği alanında daha etkili önlemler alınması gerektiğini belirtti. Selma Aliye Kavaf, sunduğu bu soru önergeleriyle, halk sağlığı, iş güvenliği ve çalışma koşullarına dair uzun süredir çözülmeyen ve kronikleşmiş sorunlara dikkat çekmeyi amaçladığını ifade etti. Kavaf, bu sorunların çözülmesi için ilgili bakanlıkların ve kurumların harekete geçmesini beklediğini belirtti. Read the full article
0 notes
Text
Reflektörlü İş Yeleği
Güvenlik, birçok iş sahasında en temel önceliktir. Reflektörlü iş yeleği, özellikle düşük görüş koşullarında çalışanlar için hayati bir koruma sağlar. Bu özel yelekler, üzerinde bulunan reflektör şeritler sayesinde ışığı geri yansıtarak çalışanların fark edilmesini kolaylaştırır. İnşaat sahaları, yol çalışmaları ve lojistik alanları gibi riskli ortamlarda iş yelekleri, işçi güvenliğini artıran vazgeçilmez ekipmanlardandır. Yeleğin tasarımı, hareket özgürlüğü sağlayacak şekilde hafif ve dayanıklı malzemelerden yapılır. Farklı renk seçenekleriyle sunulan modeller, çalışma ortamlarına uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilir. İş yeleği, yalnızca çalışanların güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda işverenlerin yasal sorumluluklarını yerine getirmesine de yardımcı olur. İş sahasında güvenlik ve görünürlük standartlarını artırmak için reflektör özelliği olan iş yeleği kullanımı, iş güvenliği yönetmeliğine uygun bir adım olacaktır. Hem çalışanlar hem de işverenler için büyük bir avantaj sunan bu ekipman, güvenli bir çalışma ortamı oluşturmanın temel taşlarından biridir.
0 notes
Text
Elektrikçi Ayakkabısı
Elektrikçi Ayakkabısı: Elektrik İş Güvenliği İçin En Önemli Adım Elektrikçi ayakkabısı, elektrik işlerinde çalışan profesyonellerin iş güvenliğini sağlamak için tasarlanmış özel bir güvenlik ekipmanıdır. Elektrik işlerinde karşılaşılan tehlikeler, yüksek gerilimli elektrik akımları, ıslak zeminler ve ağır ekipmanlar gibi unsurlar nedeniyle işçi sağlığı ve güvenliği son derece önemlidir. Bu…
0 notes
Text
Buca'da İnşaatın Balkonu Çöktü Bir Kişi Öldü
Buca Çamlıpınar Mahallesi'nde inşaat halindeki 6 katlı binanın 5’inci katındaki balkonda çalışma esnasında balkonun çökmesi ile birlikte balkonda bulunan işçilerden birisi kendisini içeri atarak kurtulurken, 4 çocuk babası 39 yaşındaki Süleyman Polat ise metrelerce yükseklikten zemine düştü. Olayın ardından, işçi arkadaşlarının ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri hemen olay yerine sevk edildi.
Tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti
Olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, Polat’ın kalbinin durduğunu tespit etti ve hemen ilk müdahaleyi yaparak hayata döndürdü. Ardından ambulansla Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Polat, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Süleyman Polat
“İnsanların hayatıyla oynanıyor”
Polat’ın dayısı Nurullah Tuncer, yaşanan olayın ardından büyük üzüntü içerisinde olduklarını dile getirdi. "Bu kadar ince betonla inşaat yapılmaz, insanların hayatıyla oynuyorlar" diyen Tuncer, dayısının 4 çocuğunu geride bıraktığını belirtti. Tuncer, inşaat sektöründeki iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekti.
Altun Yapı yaşam projesi
Altun İnşaat Mehmet Bektur Read the full article
0 notes
Text
SHOP.TOPTANTEKSTİL - PRO+
TopTan Tekstil - Profesyonel İş Yelekleri ve Özel Tasarımlarla Fark Yaratın!
TopTan Tekstil, iş yeleği ihtiyaçlarınıza çözüm sunan, kaliteli ve özelleştirilebilir tekstil ürünleri sunan güvenilir bir online alışveriş platformudur. İşçi yelekleri, baskılı yelekler ve firma logolu yeleklerle iş dünyasında profesyonelliğinizi ön plana çıkarın.
İş Yeleği Çeşitliliği - Güvenliği ve Şıklığı Bir Arada
TopTan Tekstil, işçilerin ihtiyaçlarına uygun birçok iş yeleği seçeneği sunar. Yüksek kaliteli malzemeler ve işçilikle üretilen iş yelekleri, hem güvenliği artırır hem de çalışanların şıklığını tamamlar.
İşçi Yelekleri - Konfor ve Dayanıklılı
İşçi yelekleri, dayanıklı kumaşlar ve kullanıcı dostu tasarımlarla TopTan Tekstil'de bulunur. Sektöre özel işçi yeleği çözümleri ile çalışanlarınızın konforunu ve güvenliğini ön planda tutun.
Baskılı Yelekler - Markanızı Taşıyı
TopTan Tekstil, özel baskılı yelek seçenekleri ile markanızı ön plana çıkarmanıza yardımcı olur. Şık ve etkileyici tasarımlarla iş yeleklerinizi kişiselleştirin ve firma kimliğinizi vurgulayın.
Firma Logolu Yelekler - Kurumsal Kimliğinizi Taşıyın
TopTan Tekstil, firma logolu yelek seçenekleri ile kurumsal kimliğinizi en üst düzeye çıkarmanızı sağlar. Firmanızın renkleri ve logosu ile özel tasarımlarla çalışanlarınıza özgünlük katın.
Güvenilir Alışveriş Deneyimi - TopTan Tekstil Farkı
TopTan Tekstil, müşterilerine güvenilir bir alışveriş deneyimi sunar. Kaliteli ürünleri, uygun fiyat politikası, hızlı teslimat ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile öne çıkar.
TopTan Tekstil, iş yelekleri konusunda ihtiyaçlarınıza uygun çözümler sunan güvenilir bir partnerdir. Profesyonel ve özelleştirilebilir iş yelekleri ile çalışanlarınıza hem güvenlik hem de şıklık katın. İş yelekleri dünyasında fark yaratmak için TopTan Tekstil adresini ziyaret edin.
661 notes
·
View notes
Text
İş Sağlığı Ve Güvenliği Mevzuatı 2022-2023 Vize Soruları
İş Sağlığı Ve Güvenliği Mevzuatı 2022-2023 Vize Soruları İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı 2022-2023 Vize Soruları 1- Aşağıdakilerden hangisi Türk Borçlar Kanunu’na göre işverenin alması gereken önlemlerden biridir? A) İşçi işverenle birlikte ev düzeni içinde yaşıyorsa İşveren, yeterli gıda sağlaması B) İşçilere ikramiye vermesi C) İşçilerin işe gidip gelmesi için servis D) İşçilere giyecek…
0 notes